Ilk Kez işin çalışanlara şiddet geldiğini gösteren Mavi, “Sonra hoşlarına gitti ve ‘Bundan sonraki süreçte de geleceğiz, hatta daha kalabalık geleceğiz’ demeye başladılar ve bundan sonraki süreçte daha pozitif kişi olarak gelmeyi düşünüyorlar. Paranın yurdumuzda kalması için çalışıyoruz. Bu bizim hayalimizdi.” dedi. Evinde otururken bir telefonla işi kabul ettiğini söyleyen Antalyalı Iftihar Kaya ise “Buranın en kolay işi, Antalya’nın en zorlama işi. Antalya’da her şey daha basit. Buranın hayat standardı da fazla şiddet. Gücü kuvveti olan insan için burası kolay para. Türk gençleri şu lahza işi bilmedikleri için ön yargılı olabilirler lakin tavsiyem gelsinler. İş basit, para çok, ortam güzel öteki illere göre.” dedi. Antalya’dan gelen işçilerin kendilerini memnun ettiğini ve paranın yurt dışına çıkmayacağından dolayı mutlu olduklarını dile getiren çay üreticisi Mehmet Türk de, “Benim çok hoşuma gitti, bizim paramız yabancıya niye gitsin. Böyle bir şeye kim sebep olduysa Allah ondan razı olsun. Yabancı emekçi nedir, yabancı futbolcuya da karşıyım hepsine karşıyım. O nedir yahu? Memleketi tanıdık olmayan doldurdular.” diye konuştu.
ÇAYKUR emekçi alımı yapacağını duyurduğunda on binlerce kişinin başvuruda bulunduğunu lakin kendilerinin akarsu yükleme ekibi için 1 birey bile bulamadığını ifade eden dere müstahsili Nuri Yanık ise “İlk zamanlar biraz acemiydiler ama derhal alıştılar. Biz Türkleri seçim ediyoruz natürel ama değil ki. Çalışmak istemiyorlar, yapamıyorlar. Azıcık ağır geliyor onlara. Normalde yerli işçi tercihimiz, Ağrılı, Karslı, Vanlı geliyor. ÇAYKUR’a 36 bin birey başvuruda bulunmuş lakin hemen bize 1 birey gelmiyor. Bu para neden Gürcistan’a gitsin ya da başka bir yere gitsin, Türkiye’de kalsın.” biçiminde konuştu.